23 Apr
23Apr

Nihayet çok beklediğimiz röportajı gerçekleştiriyoruz , Sara ; seni merak edenler o kadar çok ki , uzun bir röportaj olacak. Öncelikle kendinden bahsedebilir misin ? Nasıl gelişti haxball a başlayışın ?

Merhabalar, adım Görkem. Ben haxballa 2014 yılında big oynayarak başladım. 2015 yılında çok iyi yerlere geldim big mapinde. Sonrasında bıraktım. Geçen yaz pubda öylesine top oynarken ernst-götze odalarına takılıyordum. Fjord beni orda keşfetti. Sonrasında fjordun ısrarı ile face liglerine girdik. Basel takımında oynamaya başladık. Sonrasında çeşitli sebepler yüzünden takım kapandı, fjord ile ikimiz düşündüğümüz planları gerçekleştirmeye başladık.

Seni Türkiye'de tanıyan pek oyuncu yok, gördüğümüz kadarıyla face de pek kullanmıyorsun. Özel bir sebebin mi var ?

Tanınmak için uğraşmama gerek olduğunu sanmıyorum. Benim amacım oyundan zevk almak, rakibime de zevk aldırmak. Faceden ve facedeki haxball liglerinden pek bir halt olmayacağını anladığım zaman kapattım facemi. Çünkü gelişme yoktu ve zevk vermiyordu. Şuan Teamspeak kullanıyorum ve yabancı liglerde oynuyorum. Açıkcası bizim Türk arkadaşların da bu yola girmesini tavsiye ederim. Neden bir forum oluşturup, üstüne bir teamspeak serveri kurup, kolayca oyundan zevk alıp güzel bir ortam oluşturmaya yönelmiyoruz ki?

Hep Sara fjord ikilisinden bahsediyoruz. Bize nasıl tanıştığınızı ve aranızdaki ilişkilerden bahseder misin ?

Dediğim gibi pubda tanıştık Adil'le. Gerek ernst odalarında gerek Basel takımında en sempati duyduğum kişiydi. Onunla aramızdaki bağın kuvvetlenmesindeki en büyük etken ikimizin de oynadığımız oyunda gelişmeyi, ilerlemeyi istememiz ve zevk alma amacımız olmasıydı. Hababam'ı kurduğumuzdan beri her gece oturup konuşuruz. Kendimizi geliştirmek için taktikler üretmeye çalışırız, oyunumuzdaki sorunlarımızı çözmeye çalışırız. Uyumumuzun iyi olmasının sebebi çok çalışmamız.

Bildiğimiz kadarıyla Avrupa'da çok tanınıyorsun, ve senden pek hazzetmiyolar. Nedir seninle alıp veremedikleri ? Neden hep bir 'sara' olay olup duruyor heryerde ?

Büyüdüğüm ortam gereği çok sinirli ve haksızlığa dayanamayan bir karakterim var. Yabancılarla oynadığım ilk zamanlar Türk olduğumuzdan dolayı bize çok haksızlık yapılırdı maç içinde. Takım arkadaşlarım fazla umursamasa da ben çok sinirlenirdim. Onlar pek dile getirmezdi, sadece ben konuşurdum; gerekirse oyunu katleder yine de hakkımı savunurdum. Zaten karşımda adam gibi oynayan, karakterli bir rakip varsa küfür etmeme ve hakkımı aramak için maçı katletmeme gerek kalmaz değil mi? Bu söylediklerim sadece yabancılar için değil Türkler için de geçerli. Gün geçtikçe Avrupada saygınlığım arttı. Artık yaptığım hareketlerle değil oyunumla konuşulmaya başladım. Tekrar söylüyorum yaptığım hareketlerin çirkeflikle alakası yok, ben sadece bu oyunu düzgün ve haksızlık olmadan oynamak istiyorum. Hatta türk arkadaşlarla fazla hz atmamamın büyük sebeplerinden birisi de bu. Bilirsiniz bizim ülkede meyve veren ağacı taşlarlar. Ben oyun oynamaya çalıştıkça beni hep kötü göstermeye çalıştılar. Örneğin bir Türk x takımıyla hz atmaya çalışıyoruz. Skorboardda yazan dakika 20, ama biz o maçı taç; korner, aut tartışmak ile 40-45 dakikada bitiremiyoruz. Sanki sadece kendilerinde göz var gibi davranıyorlar. Sen red görüyosun biz blue görüyoruz, taçı sen alınca sıkıntı yok; Sara alırsa çirkef Sara diye ismimiz çıkıyor. Yapmayın arkadaşlar gülüyorum xd

Peki bu Hababam takımınız nasıl kuruldu ? İsmini ve logosunu çok beğendik . Hep yabancı liglerde oynuyorsunuz .Özel bir sebebiniz var mı ? Oradaki oyun ve ligler nasıl ?bu konuda çok soru geliyor.

fjord ile kendimiz takım kurmak için bayadır plan yapıyorduk. Basel'in kapanması Hababam'ın yolunu açtı diyebiliriz. Öncelikle isim konusuna gelelim. O zamanlar herkes bir yabancı isimli takım kurma hevesindeydi. Biz deTürk isimleri varken neden yabancı isim koyalım ki deyip Türkçe bir isim düşünmeye başladık. Hababam fikri fjorddan çıktı, ben de beğendim. Böyle basit bir hikaye ile takımımızın ismini koyduk. Logoya gelicek olursak: Logomuz fjord ve arkadaşının uzun uğraşları sonucunda hazırlandı. Özellikle ne kadar yakınlaşırsanız yakınlaşın kalitesinin bozulmaması çok güzel bir detay. Hazır bir logo değildir. Biz yabancılara pek meraklı değiliz, öyle bir yanlış algı olmamasını istiyoruz. Türk liglerini bilirsiniz vizyonumuz yok. Oynadığımız her lig ya yarıda kapanıyor, ya adminler emek vermiyor, ya takımlar ligten çekiliyor. Bu sorunlardan bıktığımız için yabancı liglerde oynamaya başladık. Bu liglerde herkes kazanmak, birbirine kan kusmak için oynamıyor. Zevk almak, eğlenmek için emek veriyor.

Gördüğümüz kadarıyla Wah liginde ve İlrs liginde oynuyorsunuz . O liglerdeki oyun kalitesi nasıl ? Türk ligleri arasındaki farklardan bahseder misin ? Zorluk çekmiyor musunuz ?

WAH ve ILRS liglerine açıkcası ben başından beri önyargılıydım. Hani nasıl host uyuşacak, lagdan oynayabilir miyiz veya ilk defa bir Türk Real Soccer takımına karşı nasıl bir tepki verecekler vs. Ama bu önyargımı kırmayı başaran tüm oyunculara çok teşekkür ediyorum. Bize çok iyi davranılıyor, gerek ligde olsun gerek hazırlık maçlarında olsun. Lig maçları çok heyecanlı ve kaliteli geçiyor. Oyundan zevk almak isteyenler için bir numaralı ligler diyebilirim. Türk ligleriyle arasındaki farklara gelecek olursak, ilk olarak liglerle sadece adminler ilgilenmiyor. Oyuncular bile lig forumuyla ve ligi devam ettirebilirmek için seferber oluyorlar. Bir aile ortamı var diyebilirim. Sonrasında bu ligdeki oyunlar bir saygı çerçevesinde geçiyor. Önce hakeme sonra rakibe bir saygı var."Hıaah ben gazanacam gıral olacam" demek için değil vakit geçirmek, zevk almak için oynuyor tüm oyuncular. İnşallah bizim lig adminlerimiz ve oyuncularımız da bir gün bu seviyeye erişebilirler...

Oyun sitiliniz türklere göre çok değişik , hatta size haz bir taç atma şekliniz var ve göze çok hoş geliyor. Sizden sonra birçok türk takımı sizin gibi taç atmaya başladı. Bunu görünce ne hissediyorsun ?

Oyun stilimizin değişik olma sebebi oyuna yeni bir renk katmak. Dediğim gibi her gün konuşuyoruz, fikir üretmeye çalışıyoruz. Oyunumuzu nasıl geliştiririz, diğer oyunculara neler verebiliriz diye. O taç fikrinin çıkması kolay olmadı. Çok uğraştık, çabaladık. Elimizi alıştırdık, olasılıkları düşünüp yapmaya çalıştık. Diğer oyuncuların örnek alması bizi çok sevindirdi. Zaten amacımız buydu. Oyunu taçta sıkıştırmak, hem rakibi hem kendimizi sıkmak yerine oyunu dış tarafa açıp pas yapıp zevk almak sizce de daha mantıklı değil mi?

Biraz kişisel sorulara gelelim. En unutamadığın maçı bizimle paylaşır mısın ? Ve herkesin merak ettiği gibi SARA nicki nereden geliyor ? Bütün avrupada bu bir kız ismi olduğundan zorluklar çektin mi ? :D (gülüşmeler)

Maçlarda heyecan yapmam, dolayısıyla unutamadığım maç aklıma gelmiyor. Ama geçenlerde oynadığımız Fatality FC (İngiliz takımı) maçı çok riskli bir maçtı. Rakibimiz en büyük organızasyon olan Champions League kupasını 2 kez kaldırmış, Avrupada en iyi takım olarak bilinen bir ekipti. Açıkcası haxball oyununda ilk defa bir maçı bu kadar ciddiye alıp konsantre olmuştum. Maçta baskın oynayan bizdik ve adeta İngilizleri sahaya gömdük diyebilirim. Rakibimiz kimseyle hz atmayan ve egolarından geçilmeyen bir takımdır, bunu da söylemeden geçemeyeceğim.Nick konusuna gelecek olursak. Big oynarken farklı bir nickim vardı. Geçen yaz Real Soccere başladığım zamanlarda belirli sabit bir nickim yoktu. Sıkı bir Prison Break izleyicisiyimdir. Ernst odasına ilk girişimde Sara nickiyle girmiştim. Böyle tanındığım için Sara nickiyle devam ettim. Tabiki yabancılar şaka yapıyorlar nick hakkında. Ama dediğim gibi saygı çerçevesinde oluyor bu şakalar. Pek de aldırmıyorum açıkcası.

Şuanki kadronuz nasıl ? Taek Athe gibi türk oyuncular, calle , 8.. gibi yabancı oyuncular geldi , son durumunuz hakkında ne söyleyebilirsin ?

Hababam kurulduğundan beri değişmeyen iki isim Sara ve fjorddur. Gelenler gidenler çok oldu. Biz hep bizimle birlikte gelişmeye aç olan, saygılı ve kafa insanlar aradık. Gönderdiklerimiz oldu, haber vermeden gidenler oldu(!), kötü oynadığımız zaman gidenler oldu vs. Şuan bulunduğumuz durumdayken de gidebileceklermiydi çok merak ediyorum. Yeni gelen isimlere gelecek olursak. Athe ve Taek: Mert ve Burak benim Adil ve Sencer(JaponCW)'den sonra oyundaki en ısındığım isimler oldu diyebilirim. Hem oyunumuz hem de kafa uyumumuz çok iyi gerçekten. Karşımızda durabilecek bir rakip göremiyorum ben şuan. Taek ve Athe ile ulaşılamaz bir noktaya geldik. Calle: Bizim italyan dostumuz. Bize desteği çoktur sağolsun. İtalyanlardan adam çıkmaz diyordum ama sözümü bana yutturdu. 8..: Polakların tartışmasız en iyilerinden birisidir. Hem karakteri hem oyunu çok kalitelidir. Kadromuzda alternatif olarak müthiş bir isimdir. KURWA 8 xd

Avrupada başka türk oyuncu ve takım göremiyoruz. Buradan türk oyunculara genç topçulara neler önerirsin ? mesajın var mı

Arkadaşlar gözünüzü seveyim yerimizde saymayı bırakalım artık. En küçük örnek neden haxball yetkililerinin çıkardığı html5 tabanında değilde flash tabanında oyununuzu oynuyorsunuz? Neden face liglerinde kendinizi harap ediyorsunuz? Tekrar söylüyorum haxballın daha önü çok açık. Bir teamspeak serveri kurup, bir forum açıp, kendi ligimizi kurup Avrupaya damga vuralım. Bakın Big oyuncularına Avrupayı ele geçirdiler resmen. Big mapi Türklerden soruluyor. Neden Real Soccerde'de Türklerin gücünü göstermiyoruz tüm dünyaya? Bana WAH Teamspeak Serverinden ulaşabilirsiniz. Her türlü yardımda bulunurum sizin için. Yeter ki Türklerin ismi duyulsun, insanlar oyunundan zevk alsın.

Bizim sorularımız bitti , Vakit ayırdığın için teşekkür ederiz. Aylardır bu röportajı bekleyenler var ve Büyük haber olacak :)

Ben teşekkür ederim. İnşallah Türk Real Soccerinin gelişmesi için milat olur bu konuşmam.

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.
BU SİTE İLE KURULMUŞTUR